Kitap Tanıtımı: İBRAHİM KAFESOĞLU – TÜRK İSLAM SENTEZİ



Bir toplumda yalnızca bir tane egemen ideoloji bulunmaz. İdeoloji, kelime anlamı olarak sadece düşüncelerde yer almaz. İnsanların hayat tarzlarına kadar nüfuz eder. 12 Eylül sonrası etkinliklerin temel aracı ve sembolü olan Türk İslam sentezi ideolojisinin taşıyıcılığını ve savunuculuğunu yapan Aydınlar Ocağı (Kurt, 2009)’nın İstanbul’da tertiplemiş olduğu “Milli Kültürümüzün Temel Meseleleri” isimli seminerde İbrahim Kafesoğlu’nun “Milli Kültürümüz” adı altında yaptığı konuşmanın meyvesi olarak “Türk İslam Sentezi” isimli eser ortaya çıkmıştır. Bu konuşmada yazar, Türk Milletinin, ne parlayıp sönen göçebe bir kavim, ne de Anadolu’daki ırk kalıntılarının bir uzantısı ve karmaşası olmadığını, yabancı ilim adamlarının referanslarıyla ortaya koyarken, onun beşer tarihi, kültür ve medeniyetleri içindeki müstesna ve parlak yerini de göstermektedir (Yalçın, 1999). Türk İslam Sentezi süreci, Türk milletinin Orta Asya steplerinde başlayan kültürel sürecinin İslamlaşmayla birlikte yeni bir kimliğe bürünmesinden bahsetmektedir.

Devlet kurmak medeniliğin ve devlet-merkezli bir tarih toplumu olmanın göstergesidir. Devletçiliğin Türklerin varoluş biçimi olduğunu Ziya Gökalp “Türk, devlet teşkilatından mahrum kalınca, yalnız aile teşkilatıyla yaşayamaz, mahvolur. Türkler, en eski zamanlardan beri, devlet teşkilatını, aile teşkilatının fevkine çıkarmışlardır” sözleriyle anlatmıştır (Gökalp, 1981). Türk İslam Sentezi öğretisinin isim babası bu tarih tezinin sahibi İbrahim Kafesoğlu’dur (Kurt, 2009). Bu tezini de 1989 yılında kitap halinde yayımlamıştır. 3. Basımı 1999 yılında Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanan kitapta Türklerin tek tanrıcılığının, Gök-Tanrı inancı ile yakınlığından bahsedilmektedir. Bu önermeden yola çıkılarak Türklerin bütün varlıkların yaratıcısı olarak gördükleri ebedi, uçsuz bucaksız, soyut bir varlık olan göğün, bu önermeye benzer soyut bir Tanrı algısının doğuşuyla benzerlik göstermektedir. Bu yüzden yazar, İslam'da Türklerin tek tanrılı dinine geçişle, Gök-Tanrı inancının İslamiyet ile uyumunu kendi kadim inançlarının daha sağlam ve inandırıcı bir sisteme kavuşması olarak ifade etmektedir. Türklerin kitleler halinde İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte Türk-İslam sentezi gerçekleşme yoluna girmiştir. Yazar kitapta, Türklerin İslamiyet'i yalnızca siyasal olarak kurtarmakla kalmayıp, onu gerçekçilik, akılcılık ve geliştiricilik çerçevesinde geliştirdiklerinden de bahsetmektedir.

Türk’ün isim anlamı, Türk Soyu’nun ne demek olduğu, anayurt ve göçler hakkında detaylı bilgilerin verildiği kitapta, tarihe Asya Hunları’ndan anlatılmaya başlanıp eski Türk devletleri hakkında da önemli bilgiler verilmiştir. İlginizi çekecek olan ve sıkılmadan okuyacağınız bir eser.

İyi okumalar.

Kaynaklar

Gökalp, Z. (1981). Türk Devletinin Tekâmülü.

Kurt, Ü. (2009). 12 Eylül Rejimi’nin Resmi İdeolojisi Olarak “Türk-İslam Sentezi Doktrini”: Devlet’in İdeolojik Aygıtı Olarak “Aydınlar Ocağı”. Civilacademy, 7.


Yalçın, S. (1999). Takdim. İ. Kafesoğlu içinde, Türk İslam Sentezi (s. 7). Ötüken Yayınevi.

Yorumlar