KİTAP TANITIMI: HÜSEYİN NİHAL ATSIZ - TÜRK ÜLKÜSÜ

 


Bazı kitaplar değerini yıllar geçse de kaybetmez. Açılıp tekrar tekrar okunmaya değer sayfaları, cümleleri hatta pek çok anlamları bir arada taşıyan kelimeleri vardır. Bir yol gösterici, kötü gün dostudur bu kitaplar. Başucunda tuttuğumuz ve yeri geldiğinde tekrar tekrar okumak istediğimiz, her okumada da farklı anlamlar çıkarttığımız, başka bir kapı araladığımız, bize değişik pencerelerden bakma imkânı sağlayan efsane kitaplar. İşte Hüseyin Nihal Atsız'ın "Türk Ülküsü" kitabı böyle bir kitap. Her Türk gencinin ömründe en az bir kez okuması gereken, kendi döneminden itibaren her döneme ışık tutan bir kitap.

“Türk Ülküsü” kitabı Türk Ülküsü ve Gençlik, Ahlak ve Ülkü olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İçerisinde de “Türkçülük, Türkçü Kimdir?, Türkçülüğün Önemli Meseleleri, Milliyetçi Gençlik, Gençlik ve Mefkure, Yorulanlar,…” gibi Atsız Bey’in gazete ve dergilere gönderdiği çarpıcı ve sarsıcı yazılar yer almaktadır. Makaleler I-II-III-IV serisinde toplanmış olan H.Nihal Atsız’ın yazılarının dağınıklığının toparlanması, pek çok makalenin yazarın değişik kitaplarında tekrarlanmış olması dolayısıyla Ötüken Yayınevi tarafından sadeleştirilerek Atsız Bey’in temel düşüncelerinin bulunduğu esaslı makaleleri “Türk Ülküsü” kitabında toplanmıştır. Bazı yazıları ise “Turancılık, Milli Değerler ve Gençlik”, ”Tarih Kültür ve Kahramanlar”, “Türk Edebiyatı Tarihi” isimli kitaplara paylaştırılmış ve muhtelif ana başlıklar taşıyan bölümlere ayrılmıştır. Bu açıklama yayınevine ait olup yapılan işlem Atsız Bey’in oğlu Yağmur Atsız’ın bilgi ve rızası dâhilinde gerçekleşmiştir. Bu işlem kimine göre faydalıdır kimine göre gereksizdir. Şüphesiz ki Atsız Bey’in kitaptan çıkarılan makalelerinden de Türk gençliğinin öğrenecek çok şeyi vardır. Çünkü Atsız Bey bir eline dünyayı diğer eline güneşi verseniz dahi doğru bildiğini söylemekten vazgeçmeyecek bir Türk bilginidir, yol göstericisidir. Onun yazılarını her yeni baskıda günün politik doğrularına göre yeniden şekillendirmek Atsız Bey’in hayatı boyunca tercih etmediği bir davranış şeklidir. Her nasıl Gazi Paşa’nın sözleri 100 yıl sonra, Bilge Kağan’ın taşa kazılı yazıtları 1500 sene sonra okunup özümsenebiliyorsa Atsız Bey’in de her cümlesi, her tespiti yüzyıllar sonrasına ışık tutacak niteliktedir.

İyi okumalar.

Yorumlar