Türkler İslam dinini seçerek uygarlık tarihinde büyük bir zaman
dilimini ve coğrafyayı etkilemişlerdir. Türklerin Müslüman olma sürecine en
büyük katkıyı ise İslam düşünce tarihine derin izler bırakan Mâtürîdîlik
mezhebi sağlamıştır. İslam düşüncesi içerisinde "akılcı hadarî" din
anlayışının en önemli temsilcilerinden biri olmasına karşın İmam Mâtürîdî'nin
hayatı, eserleri ve düşünceleri yeterince araştırılmamıştır. İmam Mâtürîdî
aklı, Allah'ın yeryüzündeki terazisi olarak görmektedir. Bu özelliğiyle Türk
coğrafyasının yetiştirdiği yegâne kişiliklerden biri olarak bilinmektedir.
Peki, kimdir bu İmam Mâtürîdî? Ahmet Yesevi, Yunus Emre ve Hacı
Bektaşi Veli gibi bilge kişilerin manevi hocaları olarak kabul ettikleri bilge
bir öğretmendir. Yazdığı kitaplar ve akılcı felsefesi ile büyük bir din
âlimidir. Hoşgörülü, objektif ve çağdaş görüşleri sebebiyle Türkler arasında
çok fazla saygı görmektedir. Gerçek bir imanın kör bir inançla değil Allah'ın
verdiği zekâyı da kullanarak mümkün olacağını savunan bir âlimdir. Akıl ve
inanç arasında bir denge olması gerektiğini savunan düşünceleri ile kendi
döneminde yetişen halifelere danışmanlık yapmıştır (TRT AVAZ,
2016) .
İmam Mâtürîdî ve Mâtürîdîlik mezhebini anlatan pek az kaynak
bulunmaktadır. “Mâtürîdî’nin Düşünce
Dünyası” Şaban Ali Düzgün editörlüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Bilimin ve Felsefenin Doğulu Öncüleri Dizisi'nin üçüncü kitabı olarak
yayımlanmıştır. Kitap İmam Mâtürîdî’yi din ve dünya anlayışından Kur'an
tasavvuruna, akıl ve vahiy kavrayışından tarih ve toplum yasalarına, siyaset
kültürü ve yönetim erkinden ahlak kavramına kadar uzanan çeşitli konulardaki
fikir ve görüşlerini yansıtmaktadır. Bu editöryal çalışma İmam Mâtürîdî'nin
düşünce dünyasını güncelleştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca coğrafyamızın
yetiştirdiği yeni âlimlere araştırma kapıları açarak, bizlerin dinî düşünce
dünyalarına katkı sağlaması hedeflenmiştir. Eserde, ağırlıklı olarak İmam Mâtürîdî'nin
Te'vîlatu'l-Kur'an ve Kitâbu't-tevhîd isimli Kur'an
yorumlarının yer aldığı eserlerinden yararlanılmıştır. Bu eseler muhteşem bir
din felsefesini, kelam ve fıkıh konularını anlatmaktadır.
“İnsan şunu da bilir ki
kendisine düşünmemeyi telkin eden his şeytani vesveseden başka bir şey
değildir; çünkü böyle bir davranış ancak şeytanın işi olabilir, amacı da kişiyi
aklının ürününü toplamaktan alıkoymak, fırsatları değerlendirmesine ve arzusuna
ulaşmasına vesile olan bu ilahi emaneti kullanmak konusunda onu korkutmaktır.”
(Mâtürîdî, Kitabu’t-Tevhid, 172)
Uygarlıklar üzerine kafa yoran, insanlığın geleceği hakkında düşünen
İmam Mâtürîdî benzeri düşünürlerin birtakım tespit ve uyarılarıyla “yeni bir
uygarlık” konusunda bizlere fazla gecikmeden harekete geçilmesi gerektiğini
öğütlemektedir. Yeni bir medeniyet tasavvuru için İmam Mâtürîdî ve Mâtürîdî
düşünce ideal bir başlangıç noktasıdır. Kendi varlığının farkında olan bir
kimse, öncelikle sahip olduğu bilginin dış dünyadaki gerçeklerle ne kadar
örtüştüğünü, ürettiği kavramların ve bilgisinin ne kadar güvenilir olduğunu
sorgulamak ihtiyacı hissedecektir (Onat, 2016) . Bu ihtiyaç insanın
yaradılışından kaynaklanmaktadır. "Duyular ötesinde olanı bilmek ancak
duyular âleminin kılavuzluğu ile mümkündür" diyen İmam Mâtürîdî'nin
anlatıldığı bu eseri her Türk okumalıdır.
İyi okumalar.
Kaynakça
Onat, H.
(2016). www.hasanonat.net.
http://www.hasanonat.net/index.php/107-yeni-bir-islam-medeniyeti-icin-maturidi-ve-maturidiligin-oenemi
adresinden alınmıştır
TRT AVAZ.
(tarih yok). https://www.youtube.com/watch?v=dRzIivZ__Qs adresinden
alınmıştır
TRT AVAZ.
(2016). https://www.youtube.com/watch?v=dRzIivZ__Qs adresinden alınmıştır
Yorumlar
Yorum Gönder