“PKK terörü, Türkiye’nin
gündemine oturduğundan beri PKK’nın nasıl bitirileceğini konuşuyoruz. Bunun
için reçeteler sunuyor, önerilerimizi sıralıyoruz. Ancak unuttuğumuz önemli bir
husus var: PKK’nın ne olduğunu tespit etmiyoruz. Gerçekte bir terör örgütü olsa
da, onu sadece terör örgütü olarak tanımlamak kolaycı bir tutumdur. Bu örgütün
yapısını, uzantılarını, bağlantılarını, yan kuruluşlarını, toplum üzerindeki
psikolojik etkilerini, çalışma sistemini, maddi kaynaklarını, dış
destekçilerini vb. anlamadan ve bunlara karşı gerekli tedbirleri almadan PKK’yı
bitirmek mümkün olmayacaktır. PKK’yı üreten mekanizmayı yok etmedikçe, PKK’yı
bitirmek için sunulan reçetelerin uzamasına şaşırmamalıyız (Özdemir, 2013) .”
Takdim kısmını Ali Rıza Özdemir’in yazmış olduğu kitap, 2013 yılında Altınpost Yayıncılık tarafından
yayımlanmıştır. İkbal Vurucu kitapta, PKK’nın yaklaşık 30 yıllık varlığını hâlâ
nasıl devam ettirdiğinin nedenleri üzerinde durmaktadır. Ayrıca kitapta “Türkiye’de terör biter mi?” sorusunun
cevapları aranmaktadır. Bitirilmemesinin ya da bitirilmek istenmemesinin sebepleri,
PKK’nın bir terör örgütü olarak görülmemesi olarak söylenmektedir. Bilindiği
üzere yaşanılan süreçte takınılan tavır, söylenilen sözler ve muhatap alınan
kişiler terörü bitirmek yerine daha da cesaretlendirmektedir. PKK, başından
itibaren Kürt sorununun bir uzantısı olarak gösterilmekte ve Kürt sorununun
çıkma aşaması olarak Cumhuriyet’in kurulması gösterilmektedir. Günümüzde ise bu
süreç etnik kimlik ayrımlarının dillendirilmesi ile büyüyerek devam etmektedir.
Toplumsal bir gerilim oluşturulup, tartışma meclisleri kurularak PKK
sorununa çözüm aranması gerektiğini savunan yazar, kitapta yer alan makalelerde
sosyolojik araştırmaların yapılarak vurgulanan söylemlerin gerçeklerini gün
yüzüne çıkartmak gerektiğine değinerek, “Kürtçülük nedir?”, “Terör nedir?”, “Anadilde
eğitim nedir?”, “Çokkültürcülük nedir?” gibi soruların cevapları ayrıntılarıyla
araştırılarak halkımıza anlatılması gerektiğini savunmaktadır.
Kitabın son bölümündeki “Ekler” kısmında Yılmaz Özdil’in, Ümit Özdağ’ın,
Servet Avcı’nın, Ahmet Selim’in ve Sadi Somuncuoğlu’nun makalelerine yer verilmektedir.
Kitabın arka kapağında ise;
“Terörle mücadelede güvenlik
kuvvetlerinin mücadele biçimine ve psikolojik varlığına aktif saldırıda
bulunulmakta, bilinçli bir biçimde psikolojik yıpratmaya maruz bırakılmaktadır.
"Derin devlet" söylemi bunun açık bir ifade biçimidir. Bu sözle
kastedilen TSK’dır. Bugünlerde "derin PKK" söyleminin hem iktidar çevrelerinde
hem de iktidarla ilişki içerisindeki Kürtçü çevrede revaçta olması bir başka
gerçeğe vurgu yapar. Derin devlet söylemi devletin içerisinde devlet
imkânlarını kullanarak yasa dışı işlere bulaşmış kişi ve grupları, devletin
menfaatini kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirenler olarak
anlamlandırılırken son kertede meşru ve gayr-i meşru iki olgu olarak tasnife
tabi tutulabilir. PKK’nın bizatihi kendisinin yok edilmesi, lanetlenmesi
gereken bir örgüt olduğu göz ardı edilerek "iyi PKK" "kötü
PKK" algısı yaratılmaya ve zihinler manipüle edilmeye çalışılmaktadır. Bu
söylem aşikârdır ki, PKK’yı meşrulaştırma çalışmalarının bir ürünüdür.
İktidarın basın organları ve PKK’nın basın araçlarının aynı söylemi
kullanmaları ve TSK’yı suçlu olarak gösterme gayretleri bölücü terör karşısındaki
irade yokluğunun bir tezahürüdür.”
satırları yer almaktadır.
İyi okumalar.
Kitabın içinden parçaların anlatıldığı Milli Düşünce Merkezi Gencay Bilgi Şöleni'ne aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar
Özdemir,
A. R. (2013). Takdim. İ. Vurucu içinde, Türkiye'de Pkk Terörü Neden
Bitmez? (s. 9-10).
Yorumlar
Yorum Gönder